“12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 137 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 137
Soru: 10. Aşağıdaki şiirleri tabloda verilen başlıklar doğrultusunda karşılaştırınız. Karşılaştırma sonuçlarınızı tablodaki ilgili yerlere yazınız.
UZUN YAĞMURLARDAN SONRA
Sen yağmurlu günlere yakışırsın
Yollar çeker uzak dağlar çeker uzak evler
Islanan yapraklar gibi yüzün ışır
Işırsa beni unutma
Alır yürür sıcak mavisi gökyüzünün
Kuşlar döner uzun yağmurlardan sonra bir gün
Bir yer sızlar yanar içinde büsbütün
Her şeye rağmen ellerin üşür
Üşürse beni unutma
Yeni dostlar yeni rüzgârlar gelir geçer
Yosun muydum kaya mıydım nasıl unuttular
Kahredersin başın önüne düşer
Düşerse beni unutma
İNSANLAR HAKKINDA
İnsanlar hakkında budur kararım,
Güzelliği hiçbir şeye değişmem
Güzelde de güzel ahlâk ararım,
Güzel huyu bu dünyaya değişmem.
Çalışkanın üstündeki çamuru,
Değmez hazırcının kürkü, samuru,
Hayat saymam saadetsiz ömürü,
Mutlu günü mutsuz aya değişmem.
Her insan Allahın öz kul amma,
Birbirinden farklı, bu bir muamma,
Halil der ki, bütün sular bir amma,
Ak pınarı kirli çaya değişmem.
- Cevap:
Ölçü ()
Nazım Birimi ()
Kafiye Düzeni ()
Nazım Şekli ()
Dil ve Anlatım ()
Soru: Yusuf Atılgan’ın Bodur Minareden Öte hikâyesinden alınmış aşağıdaki parçayı okuyunuz. Hikâyenin okuduğunuz bölümünden yola çıkarak birkaç dize oluşturup dizeleri boş bırakılan yere yazınız.
Gene vapurdaydık. Yarım iş gününün kalabalık 13.15 vapuruydu. Haftanın altı günü bu onyedi dakikalık Alsancak yolculuklarında çoğu ayakta kalırdım. Kalabalığın içinde onu aramanın, ikimizden başkasının görmediği kıldan ince köprü kurmanın, günün ilk bakışının tadını daha bir yoğunlaştırmak için az gecikir, vapura kalkacağı anda binerdim. Gene ayaktaydım. Kalın sicimden örülmüş raflardan birinin demirine tutundum. Pencerenin yanında oturuyordu. Çevremizi kuşatan bezgin kalabalığın çekildiği, başını ona eğmiş durmadan konuşan arkadaşını artık duymadığı, insanın kırılmaz camlardan sızıp gittiği bir başka evrende kurulu köprünün iki ucunda yalnızlık. Neden her seferki gibi elini saçlarından geçirip yanağına dayamıyordu? Sağ elini saçlarından geçirip yanağına dayadı. Parmaklarının ilk boğumlarından az dışa bükük olduğunu sanki yeni görüyordum.
- Cevap:
12. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 137 Cevapları ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yorum Yap