“12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 41 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 41
Ah, gülüyorsunuz; çocukluk dünyamızın boyutlarıyla yorumluyorsunuz bu durumu. Ama sadece benim için kocaman değil o Buğday Meydanı. O meydana konup göçen herkes için böyleydi bu. İnanmıyorsanız meydana değil de onu çevreleyen dükkânlara bir bakın. O minnacık berbere, o küçümen attar dükkânına, o minyatür gibi mescitlere, o uzanıp giden bakırcılar çarşısına.
Mesafeler azaldı, uzaklar yakın edildi, hız duygusu hayatımızın ritmini altüst etti. Gerine gerine “dünya küçüldü artık” diyoruz; “herkesin her şeyden haberi var”.
Dünyanın küçüldüğü doğrudur. Dükkânların, apartmanların büyüdüğü de doğrudur. Belki artık şu fotoğraftaki Buğday Meydanı da kaldırılmış, yerine bilmem kaç katlı bir “İş merkezi” yapılmıştır.
Biz büyüdüğümüz için dünya küçülmüyor. Etrafımızı kesret halkası kapladıkça ufkumuz daralıyor. Dünyayı küçültürken kendimizi de küçültüyoruz. Gökdelenler, nükleer başlıklar büyüdükçe biz köşemizde büzülüyoruz. Eşya ile, dünya ile var olan irtibatımız; âlemin ritmi ile olan bağlantımız zedeleniyor.
Mustafa Kutlu, Arkakapak Yazıları
Metin ve Türle İlgili Açıklamalar
Okuduğunuz hikâye, Cumhuriyet Dönemi’nde dinî değerlere ve geleneğe duyarlığı öne çıkaran hikâyeleri ile tanınan Mustafa Kutlu’ya aittir. Bir memleket hikâyecisi olan yazar, bu hikâyesinde geleneksel yaşamla modernleşmenin karşılaştırmasını yapmış ve modern hayatın toplumsal hayata etkilerini konu edinmiştir. Hikâyesinde ülkenin yaşadığı sosyal, kültürel, ekonomik değişiklikleri ve bunların bireydeki etkisini anlatmıştır. Metinde de görüldüğü gibi yazar bunları dile getirirken dilin sade ve anlaşılır olmasına önem vermiştir.
1960’lı yıllarda önceki yıllara göre yazar sayısının çokluğu yanında konularda da bir genişleme, çeşitlenme olur. Bu dönemde bir yandan toplumcu gerçekçilik gelişirken bir yandan da varoluşçuluk etkisini gösterir. Köyden şehre göç, köy ve şehir yaşamı gibi daha önce de ele alınan konuların yanı sıra şehirde geçim sıkıntısı çeken dar gelirliler, kenar mahallelerdeki insanların yaşamları, aydınların durumu, deniz ve deniz insanları, kadın sorunları, Almanya’ya göç gibi yeni konular hikâyelerde yer alır. Bu dönem hikâyelerinde toplumsal konuların yanında bireyin psikolojisi de işlenir.
1970’li yıllarda yaşanan toplumsal olaylar, doğrudan veya dolaylı olarak edebiyat ortamını da etkiler. Toplumcu gerçekçi anlayış ile işçi, emekçi ve yoksul insanlar hikâyelere konu olur. Hikâye türünde 1950’lerin güçlü çıkışı ve 1960’ların birikimi, özellikle biçimsel arayışlar ve tema çeşitliliği olarak hikâye dünyasına yansır.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
12. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 41 Cevapları ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yorum Yap