“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 49 Ödev Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Ödev Yayınları Sayfa 49
Bu cüzdanı bulanın, beklemeden belediyeye ya da Manneville’de Fortune Houlbreque (Fortün Holbrek) Us- ta’nın hanına götürmesi rica olunur. Getirene yirmi frank ödül verilecektir”
Çığırtkan gitti. Davulun boğuk sesi ve çığırtkanın zayıf sesi bir kere de daha uzaktan duyuldu.
Herkes Houlbreque Usta’nın cüzdanını bulma ve bulamama olasılıklarını sıralayarak bu olaydan bahsetmeye başlamıştı.
Nihayet yemek sona erdi.
Jandarma onbaşısı içeri girdiğinde herkes kahvesini bitirmek üzereydi.
Onbaşı, “Breauteli Hauchecorne Usta burada mı?” diye sordu. Masanın bir ucunda oturan Hauchecorne Usta, “Buradayım.” diye cevap verdi.
Onbaşı devam etti:
“Hauchecorne Usta, benimle belediyeye gelme inceliğini gösterir misiniz? Sayın belediye başkanı sizinle görüşmek istiyor.”
(…)
Şaşıran ve endişelenen köylü çökmüş bir hâlde ayağa kalktı çünkü özellikle yemekten sonra yürümek daha da zorlaşıyordu. “Buradayım, buradayım.” diye tekrar ederek yola koyuldu.
Belediye başkanı bir koltukta oturmuş onu bekliyordu. Aynı zamanda bölgenin noteri olan belediye başkanı, şişman, ciddi, şatafatlı cümleler kurarak konuşan biriydi.
“Hauchecorne Usta, bu sabah sizi Beuzevilie yolunda Mannevilleli Houlbreque Usta’nın kaybolan cüzdanını yerden alırken görmüşler.”dedi.
Ağırlığı altında kaldığı suçlamayla neden olduğunu anlamadan çoktan korkuya kapılmış köylü şaşkın şaşkın belediye başkanına bakıyordu.
“Cüzdanı be, be, ben mi almışım?”
“Evet, ta kendiniz.”
“Şerefim üzerine yemin ederim ki cüzdanı görmedim bile.”
“Sizi görmüşler.”
“Beni mi görmüşler? Kim görmüş?”
“Sarkaç, Mösyö Malandain.”
O zaman yaşlı adam olanları hatırladı, her şeyi anladı ve öfkeden kızararak, “Ah! O (…) beni mi görmüş! Şu ipi alırken gördü beni, işte, sayın belediye başkanı”
Ceplerini karıştırdı ve ip parçasını çıkardı.
Ama pek inanmamış görünen belediye başkanı kafasını sallıyordu.
“Herhâlde beni, Mösyö Malandain gibi aklı başında bir adamın bir iple cüzdanı karıştırdığına inandırmaya çalışmayacaksınız Hauchecorne Usta?”
Çılgına dönen köylü elini kaldırdı, doğruluğunu ispatlamak için yan tarafa tükürdü.
“AmaTanrı’nın gerçeği bu işte, kutsal gerçek bu, sayın belediye başkanı. Her şeyim üzerine yemin ederim ki.” diye tekrarlıyordu.
Belediye başkanı devam etti.”Yerdekini aldıktan sonra uzun süre, para saçılıp saçılmamış mı diye çamura bakmışsınız.”
Yaşlı adam öfkesinden ve korkusundan boğulacak gibiydi.
“Namuslu bir adamı kirletmek için nasıl böyle şeyler söylenir? Bu nasıl olur?”
Ne kadar itiraz ederse etsin kimse ona inanmadı. İddiasını doğrulayan ve söylediklerinde ısrar eden Mösyö Malandain ile yüzleştirildi. Bir saat boyunca birbirlerine hakaret ettiler. İsteği üzerine Hauchecorne Usta’nın üstü arandı, hiçbir şey bulunamadı.
Sonunda, şaşkına dönen belediye başkanı savcılığa başvurup görüş isteyeceğini söyleyerek Hauchecorne Us- ta’yı gönderdi. Haber yayılmıştı. Belediye binasından çıktığında yaşlı adam bir sürü insan tarafından çevrelenip ciddi, belki de alaycı ama hiçbir aşağılama içermeyen bir sorguya çekildi. O da ip hikâyesini anlatmaya başladı. Kimse ona inanmadı. Herkes gülüyordu.
Yolda yürürken durduruluyordu, o da tanıdığı insanları durdurup onlara bir kez daha hikâyesini anlatıyor, şikâyetlerini dile getiriyor, hiçbir şey almadığını ispat etmek için ceplerini ters çevirip gösteriyordu.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
9. Sınıf Ödev Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 49 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yorum Yap