Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Ödev Yayınları Sayfa 57

“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 57 Ödev Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Ödev Yayınları Sayfa 57

MEMURUN ÖLÜMÜ 

Güzel bir akşam, yakışıklılığı akşamın güzelliğinden hiç de geri kalmayan kalem memuru İvan Dimitriç Çerviakov (İvan Dimidriç Çerviyakov) ikinci sıra koltuklardan birine oturmuş, dürbünle Corneville Çanlarını izliyor, opereti seyrettikçe kendini zevkin doruklarına ulaşmış hissediyordu fakat ansızın… Bu “fakat ansızın”- lara hikâyelerde çok sıkça rastlanır. Yazarlar haklı: Hayat beklenilmeyen şeylerle öylesine dolu ki… Ansızın yüzü buruştu, gözleri yuvarlaklaştı, nefesi kesildi. Dürbünü indirdi, eğildi ve… HapşuuuuL Evet, hapşırmıştı. Hapşırmak hiç kimseye, hiçbir yerde yasak edilmemiştir. Mujikler de polis müdürleri de hapşırır hatta bazen müsteşarların bile hapşırdığı olur. Herkes hapşırır. Çerviakov hiç de mahcup değildi. Mendiliyle ağzını burnunu sildi, nezaket sahibi bir adam olarak kimseyi rahatsız edip etmediğini anlamak için etrafına bakındı. Ve işte mahcubiyeti de tam bu anda başladı.

Çerviakov, tam önünde birinci sıra koltukta oturan ihtiyarın eldiveniyle dazlak kafasını ve boynunu özenle sildiğini, bir şeyler mırıldandığını gördü. İhtiyarı tanımıştı; ulaştırma bakanlığında çalışan Sivil General Brizja- lov’du (Birizyalov) bu.
“Onun üzerine sıçrattım.”diye düşündü. Gerçi benim amirim değil yabancı ama yine de yakışıksızca bir şey. Özür dilemek gerek.”
Çerviakov öksürerek tüm gövdesiyle öne doğru eğildi, generalin kulağına doğru;
“Affedersiniz, efendim, üzerinizi berbat ettim… İstemeyerek…”dedi.
“Zararı yok, zararı yok!”
“Tanrı aşkına bağışlayınız. Ben işte… İstemedim ama…”
“Ah, oturunuz lütfen! Bırakın dinleyeyim!”
Çerviakov bozuldu, aptal aptal gülümsedi ve sahneyi seyretmeye başladı. Seyrediyordu ama o ferahlığı, hazzı artık duymuyordu. İçini huzursuzluk kemiriyordu. Perde arasında Brizjalov’a yaklaştı, onun etrafında biraz gezindi, sonra çekingenliğini yenerek:
“Üzerinizi kirlettim, efendim… Bağışlayınız… Ben işte… Şey olsun diye değil…”
General:
“Ah ne saçmalık… Ben unutmuştum bile, siz ise hep aynı şeyi tekrarlıyorsunuz.”diyerek sabırsızca alt dudağını oynattı.
Generali gizli bakışlarla süzen Çerviakov, “Unutmuşmuş oysa gözlerinden kin okunuyor.” diye düşündü. “Konuşmak da istemiyor. Bunu asla istemediğimi, hapşırmanın bir doğa yasası olduğunu ona anlatmalıydım. Yoksa tükürmek istediğimi sanabilir. Şimdi böyle düşünmese bile sonra düşünecek.”
Çerviakov eve döndüğünde ettiği kabalığı karısına anlattı. Görünüşe bakılırsa karısı bu olayı çok hafife almıştı. Kadın korkmuş fakat sonra Brizjalov’un “yabancı”olduğunu öğrenince sakinleşmişti.
Kocasına:
“Yine de git özür dile, general senin topluluk içinde nasıl davranılacağını bilmediğini düşünecek.”dedi.
“Mesele de bu ya! Özür diledik ama o garip bir şekilde… İşe yarar tek kelime çıkmadı ağzından. Gerçi konuşacak zaman da yoktu ya.”
Ertesi gün Çerviakov yeni üniformasını giydi, saç tıraşı oldu ve generale durumu açıklamaya gitti. Generalin kabul odasına girdiğinde odanın dilek sahipleri ile dolu olduğunu, generalin de orada bulunduğunu ve

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

9. Sınıf Ödev Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 57 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Edebiyat Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!