Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Cem Yayınları Sayfa 168

“11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 168 Cem Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Cem Yayınları Sayfa 168

— Hiç… dedi, bugün Şinasi’nin hali gözümün önüne geliyor… Fena oldu, çok fena oldu.

Şinasi, o akşam da, Neriman’dan ayrılınca, günün son bir iki saatini zahmetle geçirdi ve hava kararınca eve döndü.

Kapıyı açan kız kardeşinin ve merdiven başında duran annesinin yüzlerine bakmadan hızla yukarı çıktı ve odasına girdi.

Arkasından kız kardeşi de gelmiş ve ona lâmba getirmişti. Biraz durdu ve Şinasi’yle konuşmak istedi.

— Neriman’ı iki gündür görmüyorum, uğramıyor.

Dedi, fakat Şinasi’den cevap alamadı, biraz daha durdu ve odadan çıktı. Onunla konuşulamayacak günler olduğunu annesi de, kız kardeşi de bilirdi: Fena geçmiş günler. Şinasi o vakit yorgun, bitik bir halde eve girer, kaçar gibi hızlı yürür, derin ve çok mahrem kederini gizlemek için kimsenin yüzüne bakmaz, halbuki zaafını bu haliyle daha çok ifşa eder, belki bunu bilmez, belki de iyi bildiği için büsbütün kederlenir, hızla merdivenleri çıkar ve odasına çekilir, o akşam yemek yemezdi.

Bir kenarda durdu ve lâmbanın aydınlattığı odasına baktı: Darma dağınık. Her şey bıraktığı gibi; ve şiddetli ihtarları üzerine hiçbir şeye el dokunulmamış: Bir kanepe üstünde yığılı notalar. Bir koltuğun üstünde kemençesi. Torba yere düşmüş. Yerdeki halının bir ucu kıvrılmış. Masanın üstünde bardak, diş fırçası, tarak, kitap, bir tabak. Masanın kenarında sarkmış bir nota yaprağı…
(…)
Artık, kelimelerle hiçbir şey düşünmüyordu. Bütün ruhunu birtakım lâhnler ve nağmeler sarmaya başladı. Aynı makamdan birçok şarkıların parçalarını birbiri ardı sıra içinde mırıldanıyordu. Bunların arasında yepyeni, kendiliğinden doğma nağmeler de vardı. Onları zaptedebilse bir veya birkaç şarkı besteleyebilirdi.

Kemençesini eline alıncaya kadar bunları unutmaktan korkuyor ve yerinden kımıldamıyordu. Hem kendi kendine bir suali de vardı: “Neye yarar?” Bütün bu lâhnler ve nağmeler tevalisi içinde, bir baygınlık geçiriyor, fazla bir şey istemiyordu.

Merdivende bir ayak sesi işitti ve canı sıkıldı. Annesi veya kızkardeşi tarafından görülmeye hiç razı değildi. Fakat biraz dikkat edince, iki kişinin de ayak seslerini tanıdı, biraz doğruldu.

Kızkardeşi, Neriman’la beraber içeri girmişti.

Şinasi yerinden hiç kımıldamadı. Yalnız, bu sevincin verdiği kuvvetle, biraz evvelki ruhî dalgınlığını belli etmemek için yüzünü topladı ve müphem görünebildi.

Neriman, şen bir sesle:
— Haydi kalk, bize gidelim… dedi. Nezahet de gelecek.
Şinasi, evvelâ, Neriman’ın sırf kendisini çağırmak için evinden geldiğini sandı ve bu davette, kızın yakın mazisine karşı azabından, uzak bir istikbale kadar giden kuvvetli bir teminatını bulur gibi oldu. Fakat şüphesi derhal uyanmıştı ve sordu:
— Evden mi geliyorsun?
— Hayır! Eve gidiyorum.

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

11. Sınıf Cem Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 168 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Edebiyat Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!