Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Cem Yayınları Sayfa 180

“11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 180 Cem Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Cem Yayınları Sayfa 180

Uzunca Ali kasabada bir an bile durmadan, yanını yönünü görmeden, bacakları çemrek, giyitleri oeaenıne yapışmış, dağlara doğru yel gibi gidiyordu.
“Anam,” diyordu, “Meryemcem,” diyordu. “Seni bu sefer bir sağ bulmalıyım ki… Bir daha gözümden ayırmam.”
Ve gözünün önüne anası geliyordu. Kapının önüne, güz güneşine yatmış uyumuş. Kucağında bir kedi yavrusu. “Ana, ana, ana, biz geldik.” Meryemce onun boynuna sanlıyordu. Mutlu.
“Âna, ana, ana, biz geldik!”
Meryemce sevinecek gülecek, ama onlarla bir daha ağzını açıp konuşmayacaktı.
(…)
Zeliha Kız alışverişten sonra mahpushaneye îvîemidiğe gitti, una ipekliden bir mendil verdi, beyaz. Mendil ıslanmıştı. Bir de yeşil onluk uzattı, ıslanmıştı. Memidik almadı. Memidik uzandı. Zelihanın elini tuttu, demir parmaklıklar arkasındaki yüreğinin üstüne koydu. Yüreği çok atıyordu, eli sıcaktı. Hiç konuşmadılar. Zelihanın gözleri yaşardı, sonra Memidiğe bakıp mutluluk içinde güldü.
Zeliha ayrılırken, Haşan çocuk geldi. Zelihanın giyitleri ince, uzun bedenine yapışmıştı. İnce uzun bir
karlın kaldı Mamidinin 2Öz!0r!P.d0„
Haşan gülümsedi, bir naylon torbanın içine koyduğu üç kibrit kutusunu Memidiğe uzattı. Memidik en çok buna sevindi. Haşan beni Taşbaşoğluyla bir tutuyor diye düşündü.
Haşan büyük bir adam tavnyla:
“Geçmiş olsun Memidik,” dedi.
Memidik:
“Sağ ol kardaş,” diye karşılık verdi.
Haşan:
“Sana gene kibrit getiririm. Seni içerde hiç kibritsiz koymam”, dedi.
Memidik:
“Sağ ol kardaş, var ol”, diye kıvancını bildirdi.
Sonra çok gizli bir sır sorarcasına usuldan:
“Sana bir sualim var Haşan,” dedi. “Ben ayrıldıktan sonra Taşbaş Efendimiz ne yaptı? Ondan ne haber?”
Şimdiye kadar yanına gelip giden hiçbir köylüden Taşbaşoğlunu sormamıştı.
“İyi,” dedi Haşan, şaşkın, kekeleyerek. “İyi. Orada, o tepede yatıyor.”
Memidik, Taşbaşoğlu üstüne daha başka sorular da soracaktı ama vazgeçti.
Haşanın ardından topallayarak oraya Koca Halil geldi.
“Geçmiş olsun deli oğlan,” dedi. “Eline sağlık. Elin ışıklansın.”
“Sağ ol emmi,” dedi Memidik.
Sonra koca Halil Memidiğe gökyüzünü gösterdi:
“Bak”, dedi, “Bak, Memidik.”
Memidik baktı, mutlu mutlu güldü.
Köresinden boşanmış karıncalar gibi yolları belleri doldurmuş ırgatlar bacakları çemrek, giyitleri üstlerine yapışmış, sırtları dumanlanarak gökten sel sel inen yağmur altında dağlara doğru çekiliyorlardı.
Koca Halil:
“Bak”, dedi. “Bak Memidik.”
Gene gökyüzünü gösterdi.
Memidik baktı gülümsedi.
Koca kartal gökyüzünde kanatları ıslak, ağır, azıcık büzülmüş, göğün yamacına yapışmış gibi uzak dağlara uçuyordu. Çukurovanın ucunda üç kere döndü, sonra aladağdan yana yön değiştirdi, süzüldü gitti.
(Uzunca Ali eve vardığında anası Meryemce ölmüştü.)

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

11. Sınıf Cem Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 180 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Edebiyat Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!