9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Ödev Yayınları Sayfa 17

“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 17 Ödev Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Ödev Yayınları Sayfa 17

BİLİM, EDEBİYAT, SANAT VE ŞİİR ÜZERİNE 

(…)
Bilim, bir tarafta sistematik bilgiler bütünü diğer yanda da bilgi üreten bir faaliyettir. Bu faaliyetin içinde bulunan bilim insanları “bilgi”yi çeşitli sınıflara ayırmışlardır. Bilgiyi sınıflama veya bilgiye yaklaşma, insanlığın ilk tarihlerinden beri çeşitli şekillerde bilim insanları tarafından yapılmıştır. Aynı şekilde “sanat” ve sanatın dalları olan “edebiyat” ve “şiir”e de (…) yaklaşımlar bilimde olduğu gibi sınıflama ve kültürel bakışı ölçü almış hatta bunların doğrudan birbirinden etkilendiği de olmuştur. Aslında etkilenmenin ötesinde bilimle sanatta pek ayrışmanın olmaması gerektiği mesajı verilmek istenmiştir fakat bu mesaj önemsenmediği ya da yeterince dikkate alınmadığı gibi bazen de ağırlıklı olarak çağların hâkim kültürel zihniyetlerinin tesiri olduğu da söylenebilir.

Bilim ile sanat arasındaki ortak noktaları anlama ya da verilen mesajları yakalayabilme, bazen bilimde ileri merhalelere ulaşmakla mümkün olabilmiştir. Mesela “Denizler Altında Yirmi Bin Fersah”, “Ay’a Seyahat” gibi edebiyat eserlerinin anlaşılması, bilimle ilişkilendirilebilmesi bunlardandır. Ayrıca İslam Türk kültüründe başlamasına rağmen sonradan terk edilen, Batı’da bir eğitim metodu olarak da kullanılan “hikâye metodu” da buna örnek olarak gösterilebilir. Özelikle Batılılarmfen bilimlerindeki bazı keşif ve icatların kendilerine ait olduğunun iyi bilinmesi, ilim adamlarının en geniş şekilde tanınması ve yabancı kültürlerdeki yerlerinin sağlamlaştırılması, zihinlerde pekiştirilmesi için yazdığı bazı hikâyeleri sanırım orta dereceli okul öğrencilerinin çoğu bilir. Bu hikâyeler küçük birer ilim destanı gibi dilden dile anlatılır. Zamanımızda da teknolojinin sağladığı imkânlar sayesinde yayılma ve tesir çapını genişletmektedir.

Zamanımızda artık “Yer Çekimi Kanunu” deyince, “daldan düşen elma” hikâyesini; “suyun kaldırma kuvveti” deyince Arşimet’in hamamdan “Buldum, buldum!”diye çırılçıplak çıktığını; bir heykeltıraşın (Leonardo da Vinci) yaptığı heykele “Hadi canlan!” diye çekicini fırlatışını çoğumuz hatırlayabiliriz.

Ya bizden? Herhâlde pek fazla hatırlayamayız. Ancak bilim tarihinin insanlık tarihinin bir ürünü olduğunu, bunun içinde Türk bilim insanlarının da yer aldığını kimse inkâr edemeyeceğine göre bu konuda bizim de vereceğimiz örneklerin sayısı hayli kabarıktır. Bu konuda “Bilim Tarihinden Hikâyeler” adıyla bir eserimiz de yayımlanmıştır.

• Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

9. Sınıf Ödev Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 17 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.