“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 173 Ödev Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Ödev Yayınları Sayfa 173
MURAT: Yeminle ana, her şeyi anlıyor koç.
ZEHRA: Anlar ya!
MURAT: Buraya bizim evin önüne gelmeyeceğini de anladı.
ZEHRA: Tembih etseydim
MURAT: Onu yakalayıp bir şey yapmazlar değil mi?
ZEHRA: Yok Murat’ım yapmazlar. Azat edilmiş kurbana kimse el süremez.
MURAT: Öyle bir yere saldık ki arkası önü yemyeşil! Nereye gitse ot bulsun. Hem de köyden görünmesin, ne olur ne olmaz.
ZEHRA: Ne iyi, ne iyi.
MURAT: Boynunda ipi de yok, tam azat.
MURAT: Otlar öyle bir olmuş ki ekin sanırsın. Zeynep görünmüyordu. Tam onların içine saldık Karagöz’ü. (Kaygılı) Ya babam çok kızarsa?
ZEHRA: Ben izin verdim, derim.
MURAT: (Ciddi) Gelin kurbansız kaldı, babam döver bizi be, koçu koyuverdik diye.
ZEHRA: Gelin Murat’ımla Zeynep’imden daha mı değerli?
MURAT: Öyle başıboş görünce yakalayıp kesmezler değil mi bizim Karagöz’ü?
ZEHRA: Kimin haddine? Azat edilmiş kurbanın varamazlar üstüne. Gece olsun, gündüz olsun alnında bir yıldız parlar onun. (Murat’ın alnından öper.) Bu yıldızı görenler korkuyla çekilirler. Kurban çünkü Tanrı’nındır.
MURAT: Ya Tanrı’sız biri çıkarsa karşısına?
ZEHRA: Sen işte o zaman gör koçu, gerilir gerilir de, hışımla, öyle bir tos vurur ki böğrüne üç takla atıp yeri öper o, anasından doğduğuna pişman olur ve çabuk toparlayıp kendini kaçamazsa ikinci bir tosu da yer.
Zehra, çocuklarına kurbanlık koçu azat ettirdikten sonra onları masal anlatarak uyutur. Gülsüm, güzel bir ata binmiştir. Bir yanında ağabeyi Mirza, diğer tarafta Mahmut evin kapısına gelir. Kapı sıkı sıkıya kapalıdır. Zehra, pencereden seslenerek kapıyı açmayacağını, geri dönmelerini ister.
Aşağıdaki parça köylülerin kapıyı zorladıkları bölümden alınmıştır.
I. KÖYLÜ: Çabuk olalım.
III. KÖYLÜ: Omuzlayın bre!
MİRZA: Korkma ağabey, yapamaz bir şey.
MUHTAR: Kararsızlık olmaz.
I. KÖYLÜ: Yapamaz be.
III. KÖYLÜ: Çabuk olalım öyleyse.
II. KÖYLÜ: (Korkuyla) Vazgeç bacım, çık dışarı.
MİRZA: Çalın çalgıyı be, anasını satayım, gelinse eve gelin gibi girmeli bacım.
(Bir oyun havası çalmaya başlar. Zehra karanlık iç odada gözden yiter. Mahmut kendini tutan iki köylünün arasında kıvranır durur.)
III. KÖYLÜ: Kuvvetli bre, bir daha.
KÖYLÜLER: Hayda!
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
9. Sınıf Ödev Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 173 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yorum Yap