“Hüseyin Nihal Atsız’ın Bozkurtların Ölümü ile Cengiz Aytmatov’un Gün Olur Asra Bedel romanları destan türünden etkilenilerek yazılmıştır. Türk ve dünya edebiyatında destan türünden etkilenilerek yazılan başka eserlerin de olduğu bilgisinden hareketle “15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri” konusunda tercih ettiğiniz türde bir yazı yazınız.” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
Hüseyin Nihal Atsız’ın Bozkurtların Ölümü ile Cengiz Aytmatov’un Gün Olur Asra Bedel romanları destan türünden etkilenilerek yazılmıştır. Türk ve dünya edebiyatında destan türünden etkilenilerek yazılan başka eserlerin de olduğu bilgisinden hareketle “15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri” konusunda tercih ettiğiniz türde bir yazı yazınız.
Soru: Hüseyin Nihal Atsız’ın Bozkurtların Ölümü ile Cengiz Aytmatov’un Gün Olur Asra Bedel romanları destan türünden etkilenilerek yazılmıştır. Türk ve dünya edebiyatında destan türünden etkilenilerek yazılan başka eserlerin de olduğu bilgisinden hareketle “15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri” konusunda tercih ettiğiniz türde bir yazı yazınız.
- Cevap:
“DEMOKRASİNİN ZAFER ATEŞİ: 15 TEMMUZ VE ŞEHİTLERİMİZ“
Karanlık bir geceydi; ülkemizin üzerindeki huzur tabakasını yırtmak isteyen bir felaket rüzgarı esmeye başlamıştı. Saatler 15 Temmuz 2016’yı gösterdiğinde, Türk milleti, tarihinde ender rastlanan bir ihanetle yüz yüze geldi. Demokrasiye ve milli iradeye kast eden darbe girişimi, yüzyıllardır hürriyet ve bağımsızlık için canlarını feda eden ecdadımızın mirasına bir saldırıydı. Ancak bu karanlık gecede, aziz milletimiz, vatan sevgisinin en güçlü silah olduğunu tüm dünyaya bir kez daha gösterdi. Bu kompozisyon, o gece yaşanan “15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri”nin hikayesini, duygularını ve anlamlarını dile getirmeye adanmıştır.
O gece, tankların gölgeleri, uçakların gürültüsü altında, halkımızın yürek atışları demokrasi için atıyordu. Türk milleti, yıllar boyu kurduğu demokrasiyi, parlamentosunu, hükümetini ve en önemlisi özgürlüğünü korumak için meydanlara indi. Kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla her bir ferdiyle sokaklarda bir destan yazıldı. Bu, sadece bir direniş değil, aynı zamanda hür yaşama iradesinin en net ifadesiydi.
Meydanlarda, köprülerde, kışlaların önünde ve televizyonlarda yaşananlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir daha asla esaret altına girmeyeceğinin, milli iradenin üzerinde hiçbir gücün olamayacağının ispatıydı. Silahların gölgesinde barışın, birliğin ve kardeşliğin mesajını veren milyonlar, demokrasiye sahip çıktı. Çünkü bu topraklar, özgürlük aşkıyla yoğrulmuş, her karışında kahramanlık öyküleri saklı olan bir vatanın parçasıydı.
O gece, kahramanlıkla terörün, cesaretle ihanetin, inançla teslimiyetin savaşı vardı. Darbeci hainlerin mermileri, bombaları, halkın üzerine yağarken, şehadet toprağına düşen her damla kan, vatan sevgisinin ne denli derin olduğunu kanıtladı. Şehitlerimiz, bu toprakların hür yaşama arzusunu canları pahasına korurken, gazilerimiz de cesaretlerinin ve kararlılıklarının sembolleri oldular.
Bu mücadelede, “demokrasi nöbetleri” tutan yüz binler, o gece vatan için seferber olan milyonlar, Türkiye’nin dört bir yanında demokrasiye sahip çıkan her bir yurttaş, aslında birer kahramandı. Onlar, gelecek nesillere özgür bir ülke bırakmak için en büyük dersi verdiler: Özgürlük ve demokrasi, her zaman uyanık ve fedakâr yürekler tarafından korunmalıdır.
15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri, hürriyet ve bağımsızlığımızın ebediyete kadar yaşayacağının bir kanıtı olarak tarihe altın harflerle yazıldı. Bu tarih, şehitlerimizin emaneti ve gazilerimizin onuru ile demokrasimizin ne kadar kıymetli olduğunu her daim hatırlatacaktır. Her bir şehidimizin adı, bu ülkenin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesindeki sonsuz sevgi ve kararlılığın simgeleri olarak hafızalarımızda yaşamaya devam edecektir.
Son olarak, 15 Temmuz’un ardından yükselen demokrasi zaferi ve verdiğimiz şehitler, birlik ve beraberlik ruhumuzu daha da pekiştirdi. Bu acı tecrübe, gelecek nesillere demokrasiyi, vatan sevgisini ve özgürlüğü korumanın önemini aktarmak için bir fırsat oldu. Şimdi ve daima, şehitlerimizin anısını yaşatmak, onların bize bıraktığı en kutsal mirası korumak milletimizin namus borcudur. Bu duygularla, 15 Temmuz Demokrasi Zaferi’ni ve şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz. Onların aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, kahramanlık ve fedakarlıkları karşısında derin bir şükran duygusu içindeyiz.
“10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı MEB Yayınları Sayfa 151 Cevapları” ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yorum Yap