Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 158

“10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 158 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 158

üzere şehre döndüm. Orada, meydanda, bir taşın üzerinde yatıyordum, iyi yürekli bir hanımefendi bana evinizi gösterip kapınızı çalmamı söyledi. Ben de kapınızı çaldım. Burası neresi? Han mı? Param var. On dokuz yıllık kürek mahkûmluğum boyunca yüz dokuz frank on beş santim kazandım. Öderim. Ne olacak ki? Param var. Çok yoruldum, on iki fersah yol yürüdüm, çok açım. Burada kalmama izin verir misiniz?
— Madam Magloire, dedi piskopos, sofraya bir tabak daha koyun.
Adam üç adım atıp masanın üzerindeki lambaya yaklaştı.
— Vay canına, diye devam etti, olan biteni anlamamış gibi görünerek, bu mümkün değil. Duymadınız mı? Ben bir kürek mahkûmuyum. Ağır hapis cezası aldım. Cebinden katlanmış büyük bir sarı kâğıt çıkardı. İşte kimliğim. Gördüğünüz gibi, sarı. Gittiğim her yerden kovulmamı sağlıyor. Okumak ister misiniz? Okumayı zindanda öğrendim. Orada gitmek isteyenler için bir okul var. Bakın üzerinde ne yazıyor: Jean Valjean, serbest bırakılmış kürek mahkûmu, doğum yeri… Bu sizin için önemli değil, on dokuz yıl zindanda kalmış. Beş yıl hırsızlıktan, on dört yıl dört kez kaçmayı denediği için. Bu şahıs çok tehlikelidir. İşte hepsi bu. Herkes beni kapı dışarı etti. Siz beni kabul ediyor musunuz? Burası han mı? Bana yiyecek bir şeyler ve yatacak bir yer verir misiniz? Ahırınız var mı?
— Madam Magloire, dedi piskopos, yüklükteki yatağa temiz çarşaf koyun.
Daha önce iki kadının ne kadar itaatkâr olduklarını belirtmiştik.
Madam Magloire talimatı yerine getirmek için salondan çıktı.
Piskopos adama döndü.
— Mösyö, oturun ve ısının. Birazdan yemek yiyeceğiz ve siz yemek yerken yatağınız hazırlanacak.
O anda, adam durumu iyice anladı. Yüzünün karamsar ve sert ifadesinin yerini olağanüstü bir değişimle şaşkınlık, kuşku, sevinç kapladı. Aklını kaybetmiş biri gibi gevelemeye başladı:
— Nasıl? Bu gerçek mi? Beni kabul ediyor musunuz? Beni, bir kürek mahkûmunu kovmuyor musunuz? Senli benli konuşmadan bana mösyö diye hitap ediyorsunuz! Bana hep “Defol git köpek!” dediler. Beni kovacağınızı sanıyordum. Bu yüzden hemen kim olduğumu söyledim. Ah! Beni buraya gönderen o iyi yürekli kadın! Yemek yiyeceğim! Bir yatak, çarşaflar! Herkes gibi! Bir yatak! On dokuz yıldır bir yatakta uyumadım! Gitmemi istemiyorsunuz. Siz saygıdeğer insanlarsınız. Zaten param var. Karşılığını ödeyeceğim. Bağışlayın sayın hancı, isminiz nedir? Ne kadar isterseniz ödeyeceğim. Siz yürekli bir adamsınız. Hancısınız, öyle değil mi?
— Ben burada yaşayan bir rahibim, dedi piskopos.
— Bir rahip! Ah! Yürekli bir rahip! Yani benden para istemiyor musunuz rahip? Öyle mi? O büyük kilisenin rahibi? Şu işe bakın! Bu doğru, ne aptalım! Takkenizi fark etmemişim.
Konuşurken çantasını ve bastonunu bir kenara koymuş, kimliğini cebine yerleştirdikten sonra oturmuştu. Matmazel Baptistine onu şefkatle izliyordu.
— Siz insansınız sayın rahip, kimseyi aşağılamıyorsunuz. İyi bir rahip olmak ne güzel. Demek para ödememe gerek yok?
— Hayır, dedi piskopos, paranız sizde kalsın. Ne kadar paranız var? Yüz dokuz frank mı demiştiniz?
— Ve on beş santim, diye ekledi adam.
— Yüz dokuz frank on beş santim. Bu parayı ne kadar zamanda kazandınız?
— On dokuz yılda.
— On dokuz yılda!
Piskopos derin derin iç çekti.

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır. 

10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 158 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Edebiyat Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!