Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 29

“10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 29 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 29

Metin ve Türle İlgili Açıklamalar

Türkçenin Tarihî Gelişimi

Türkçenin yazılı belgelerle takip edilemeyen dönemi “Türkçenin karanlık dönemi” olarak adlandırılmaktadır. Yazılı belgelerle takip edilebilen dönemleri ise temelde Eski Türkçe (Göktürk, Uygur, Karahanlı Türkçeleri), Kuzey-doğu Türkçesi (Kıpçak Türkçesi, Çağatay Türkçesi) ve Batı Türkçesi (Eski Anadolu Türkçesi, Osmanlı Türkçesi, Türkiye Türkçesi) şeklinde sıralanmaktadır.

Türk edebiyatı, sözle ve yazıyla olan ilişkisi bakımından sözlü ve yazılı olmak üzere iki dönemde incelenebilir.

Sözlü Dönem, Türklerin henüz yazıyı kullanmadıkları devirlerde ürettikleri edebî ürünleri kapsar. Türklerin göçebe olarak yaşadığı devrin kültürünü, inançlarını, hayat biçimini yansıtan bu manzum ürünler; sığır (av töreni), şölen (ziyafet), yuğ (ölüm töreni) adları verilen törenlerden doğmuştur. Bu törenlerde ozan, kam, baksı veya şaman olarak adlandırılan kişiler; kopuz denilen saz eşliğinde şiirler söylemiştir. Tabiat, aşk, yiğitlik, ölüm, savaş gibi konuları işleyen; arı bir dili ve yalın bir anlatımı olan bu ürünler koşuk, sagu, sav ve destanlardır. VIII. yüzyıla kadar devam eden Sözlü Dönem’in ürünlerinde yabancı etkilere pek rastlanmamaktadır. Yazılı Dönem’de sözlü edebiyat geleneği son bulmamış, yazılı ürünlerin yanı sıra ayrı bir koldan devam etmiştir.

Yazılı Dönem, Türklerin yazıyı kullandıkları devirlerde ürettikleri yazılı edebî ürünleri kapsar. Yerleşik hayata geçen Türklerin dilinde etkileşim hâlinde bulundukları milletlerin kelimelerine sıklıkla rastlanır. Bu durum dinî, siyasi, coğrafi, kültürel sebeplerden kaynaklanır. Türkler tarih boyunca çeşitli coğrafyalarda yaşamış, birçok toplumla etkileşim hâlinde olmuş bir millettir. Bunun sonucu olarak etkileşim hâlinde olduğu milletlere kelime vermiş, o milletlerden kelime almıştır. Özellikle dinî ve siyasi etkiler, alfabe değişikliklerine de sebep olmuş; böylece Türkler birçok alfabe kullanmıştır. Bunların başlıcaları Göktürk, Uygur, Arap, Kiril ve Latin alfabeleridir.

Göktürk Alfabesi: Türklerin kullandığı ilk alfabedir. Göktürklerle beraber, başta Hunlar olmak üzere birçok Türk kavmi tarafından VII-X. yüzyıllar arasında kullanılmıştır. VIII. yüzyıla ait Göktürk Kitabeleri (Orhun Yazıtları) bu alfabeyle yazılmıştır.

Uygur Alfabesi: Soğd kökenli olan ve bazı değişikliklerle Türkçeye uyarlanan alfabedir. Yaygın kullanım alanı, Uygur Türklerinin yaşadığı Doğu Türkistan bölgesidir. Uygur alfabesi, VIII-XV. yüzyıllar arasında kullanılmıştır. Uygur metinlerinde daha çok Maniheizm ve Budizm dininin esasları konu edilmiştir. Altun Yaruk (Altın Işık), Sekiz Yükmek (Sekiz Yığın), IrkBitig (Fal Kitabı), Kalyanamkara ve Papamkara (İyi Düşünceli Şehzade ile Kötü Düşünceli Şehzade) adlı eserler Uygur alfabesiyle yazılmıştır.

Arap Alfabesi: Türkler, İslamiyet’i kabul ettikten sonra bu dinin metinlerinde gördüğü Arap harfle ini kullanmaya başladı. Bu alfabe, Türklerin yaşadığı pek çok yerde kullanılmıştır. Bugün başta Afganistan, Irak, İran gibi ülkelerde yaşayanlar olmak üzere bazı Türk topluluklarında hâlâ kullanılmaktadır. Arap alfabesi Türkiye’de 1928’deki Harf İnkılabı’na kadar kullanılmıştır. Türk edebiyatında Arap alfabesiyle yazılan ilk eserler Kutadgu Bilig, Dîvânu Lugâi’t-Türk ve Atebe- tü’l-Hakayık’tır.

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır. 

10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 29 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Edebiyat Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!