Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Cem Yayınları Sayfa 190

“11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 190 Cem Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Cem Yayınları Sayfa 190

b) Okuduğunuz “Fatih-Harbiye” metnini anlama ve yapıya dayalı anlatım bozuklukları açısından inceleyiniz. Belirlediğiniz hataları noktalı alanlara nedenleriyle birlikte yazınız.

  • Cevap:

Cümle

→ Bir İstanbul kızı olduğu için Neriman’ın bu farklar karşısındaki hayreti azalmıştı; fakat bir zamandan beri kendisinde yeni bir hayatın iştiyakı ve yeni bir medeniyetin şuuru uyanmağa başladığı için bu farkların her birine ayrı ayrı dikkat etmekten hoşlanıyordu.
→ Neriman içeriye doğru bir göz attı ve Macit’i görmedi.
→ Neriman’ın buraya üçüncü gelişiydi; her seferinde burasını biraz daha seviyor ve beğeniyordu.
→ Artık evde durabilmesine imkân yoktu, odada bir iki dolaştı, boyunbağını düzeltti ve şapkasını giyerek dışarı fırladı.
→ Ben gelemem, Nezahet’le beraber gidin.

Anlatım Bozukluğunun Nedeni

→ Cümlede özne eksikliği vardır, cümlenin ikinci bölümünde fakat kelimesinden sonra “Neriman” kelimesi getirilmelidir.
→ Cümlede bağlaç yanlışlığı vardır. “Ve” bağlacı yerine “ama” bağlacı getirilmelidir.
→ Cümlede “burasını” kelimesinde iyelik eki gereksiz kullanılmıştır. Kelime “burasını” değil “burayı” olmalıdır.
→ Cümlede yanlış kullanılan bir sözcük vardır. Çünkü şapka giyilmez, takılır. “giyerek” kelimesinin yerine “takarak” kelimesi getirilmelidir.
→ Cümlede gereksiz sözcük vardır. “Nezahet’le” kelimesindeki “ile” zaten “beraber” anlamı katmaktadır. Cümleden “beraber” kelimesinin çıkarılması gerekir.

2. Aşağıda verilen metinde ünlem işareti (!) ve üç noktanın (…) kullanıldığı cümleleri inceleyiniz. Bu cümlelerden hareketle ünlem ve üç noktanın görevlerini metnin altındaki noktalı alana yazınız ve siz de bu görevlere birer örnek veriniz.

“Evet, gelirsin, istersin. Hazırda varsa verilir, yoksa bulunur buluşturulur! Çekinme hiç! Kesene borçlanmakta değilsin çünkü, beyliğe borçlanmaktasın!” Şeyhlikten gelme alışkanlıkla elini sakalına atıp biraz kasılarak konuşuyordu. “Baban rahmetli, büyük savaşçıydı, dünyaya gücü yeter yiğitlerdendi. Dileseydi, at sırtından hiç inmez, vilayetler bozar, basıp çarpıp yırtıp koparıp ortalığa dehşet salarak hazineler toplardı. İstemedi, para bırakacağına saygılı ad bıraktı.” İçini çekerek daldı, biraz, sesi gürleşti. “Benzeri bulunmaz adam güdücüler- dendi. Sertliğin gerektiği yerde sertti çelik kadar, yumuşaklık gereken yerde yumuşaktı pamuk gibi… İyileri incitmez, kötüleri undurmazdı. uzak umutluydu, çünkü sabırlıydı. Kavrayışı, bağışlayışı tez, öfkesi, cezalandırması yavaştı. Okuma yazma bilmezdi ama öğütlerden en yararlıyı hemen seçer, uygulamada hiç duraklamazdı. Olmaya ki, tuttuğu yolun yanlışlığı ispatlana ve de…”

  • Cevap:

– Ünlemler, seslenme sözlerinden sonra konmuştur.

– Birinci üç nokta sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun hayal dünyasına bırakıldığını göstermek veya ifadeye güç katmak için konmuş.

– İkinci üç nokta anlatım olarak tamamlanmamış cümlenin sonuna konmuş.

ETKİNLİK

“Okuma” çalışmasında bir bölümünü okuduğunuz romanlardan biri üzerine, defterinize bir inceleme ve değerlendirme yazısı yazınız.

  • Cevap:

Fatih-Harbiye, Peyami Safa’nın 1931 yılında yayımladığı bir romanıdır.

Peyami Safa, romanda, yaşamış olduğu zaman diliminde görülen Doğu-Batı meselesini ele almıştır. Yanlış anlaşılan Batılılaşma meselesinin Türk insanında, özellikle genç kuşaklarda yarattığı bunalım ve bunalım sonucunda doğan pişmanlıklar, Fatih-Harbiye romanının konusunu şekillendirmektedir. Yazar, romanda iki ayrı cephe diğer bir deyişle Doğu ile Batı arasında iki ayrı dünya kurmuştur. Romanda kullanılan birtakım simgeler de bunu göstermektedir.

Peyami Safa, romanda Doğu ile Batı arasındaki çatışmayı Neriman karakteri üzerinden okuyucuya yansıtır. Neriman, Doğu kültürünü temsil etmektedir ancak bir yandan da Batı kültürüne hayranlık duyar, Avrupalılar gibi yaşamak ister. Bundan dolayı da Neriman, kendi değerlerinden koparak Batı’ya yönelir.

Romandaki diğer unsurlar yani kişi, mekân ve olay cereyan eden çatışmalara zemin ve fırsat hazırlar. Romanda Şinasi ile Macit farklı değerleri, farklı dünyaları temsil eden iki karakter olarak karşımıza çıkmaktadır. Şinasi ile Macit, Neriman’da farklı duyguları uyandırırlar.

Şinasi ile Macit arasındaki bu farklılıklar ve zıtlıklar, Batılı hayata özenen Neriman’ı Macit’in yanına iter. Neriman’ın daha sonra ise dinlediği Rus kızının hikâyesinin etkisinde kalarak kendi değerlerine geri döner.

Peyami Safa, Fatih-Harbiye romanında kendi düşüncelerini bir karakter üzerinden yansıtır. Fatih-Harbiye’de ise bunu Neriman karakteri üzerinden yapar ve Doğu-Batı çatışmasını romanında net bir biçimde yansıtarak ortaya koyar. Romanda anlatıcı 3. kişidir. Roman, hâkim (İlahi) bakış açısı ile kaleme alınmıştır. Romanda kullanılan dil, kelimeler romanın konusunu oluşturan Doğu-Batı çatışmasını yansıtmaktadır.

Romanın son kısmında ise roman boyunca devem eden çatışma çözülür ve bu mesele bir sonuca bağlanır. Sonuç olarak Batı değil Doğu kültürü kazanır ve böylece yaşanan kültür bunalımı sona erer.

Sonuç olarak yazar bu romanda kendi değerlerimize sahip çıkmamız gerektiğini, onlardan koparak farklı bir kültürün tesirine girmememiz gerektiğini ve kendi değerlerimizin daha üstün olduğunu vurgular.

ETKİNLİK

“Okuma” çalışmasında bir bölümünü okuduğunuz “Fareler ve İnsanlar” romanı birkaç kez sinemaya uyarlanmıştır. Romanın son sinema uyarlaması 1992 yılında yapılmış ve bu filmde dünyaca ünlü sinema sanatçısı John Malkovich (Con Malkoviç) oynamış, performansıyla da dikkat çekmiştir. Bu uyarlamayı izleyip romanla filmi karşılaştırınız. Ulaştığınız sonuçları tartışınız.

  • Cevap:

– Romanda, okuyucu hikâyeyi kendi zihninde canlandırdım. Karakterleri, mekânları ve olayları hayal gücüyle şekillendirdim. Filmde ise tüm bunlar zaten karşımda canlandırdı. Hayal gücümü harekete geçirmeye gerek kalmadı.

– Romanda olaylar, kişiler, mekânlar ayrıntılı bir şekilde verildi. Filmde ise detayların çoğuna yer verilmedi.

– Romanı okumak daha uzun bir sürece yayıldı film ise daha kısa bir zaman aldı.

11. Sınıf Cem Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 190 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Edebiyat Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!