Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Cem Yayınları Sayfa 149

“11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 149 Cem Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Cem Yayınları Sayfa 149

yarın da iyice kavranılmasına özenmiyor demektir. Türk aydını büğün o dil duygusundan, dil düşüncesinden yoksun olduğu içindir ki dilimizin değişmesi ancak yavaş yavaş oluyor, durulma gecikiyor. Aydınlarımız kullandıkları tilciklerin anlamlarından çok duygu gücüne, onlardaki anı yüküne önem veriyorlar. Düşüncelerinden çok duygularına, anılarına bağlandıkları için. Duygu gücünün, anı yükünün bir önemi, bir değeri yoktur demeğe mi getiriyorum? Değil. Ancak duygu gücü de anı yükü de düşüncenin aydınlattığı tilciklerde diri kalabilir, ötekilerde ise yıpranır, giderek gülünç de olur. “Güz” tilciği ile “hazan” tilciğinin anlamları bir olsa da duygu güçlerinin, anı yüklerinin başka olduğunu bilirim. Ben severim de “hazan” tilciğini, “Hazan ki durmadan evrâkı sû-be-sû dökülür” ozanın yarattığı güzel bir biçimdir, ancak bütün tilciklere alışık olanlarda bir duygu, birtakım anılar uyandırabilir, alışık olmayanlara ise işleyemez, büsbütün boşmuş gibi güldürür onları. Büğün Arapça, Farsça tilciklere duygu güçleri, anı yükleri için bağlı olanlar işte bunu düşünmüyorlar, kendileri alışık oldukları gibi gelecek kuşakların da alışık olacaklarını sanıyorlar. Kurumuş bir kaynağın gene de su vermesini bekliyorlar. Duygu gücünü, anı yükünü önemli buluyorlarsa kendileri yeni tilciklere bu değeri kazandırmağa çalışsalar ya! Yaratıcılıkları olmadığını sezdikleri için midir nedir, güvenemiyorlar kendilerine, eskiden, artık ölmüşten yardım dileniyorlar. Duygularını belirtecek biçimleri de kendileri kurmayacaklar, eskiyle yetinecekler. Yoksa kendileri de ölmüş mü ne o kişiler? Dil bayramı büğün. Dirilere kutlu olsun.

Metinde Geçen Bazı Kelime ve Kelime Grupları

sin : Ölü gömülen yer, gömüt, mezar, kabir,
tilcik : Sözcük (Nurullah Ataç tarafından türetilmiştir.),
yadırga : Yabancı.
zâviyetân-ı mütebâdiletân-ı dâhiletân: İç ters açılar.

Metin ve Türle İlgili Açıklamalar

Cumhuriyet Dönemi’nde gazeteciliğin gelişmesi ve gazete okurunun artmasına bağlı olarak fıkra türü de gelişme kaydetmiştir. Okur ilgilerinin çeşitliliğiyle konular çeşitlenmiştir. Bu dönemde Peyami Safa, Ahmet Kabaklı, Burhan Felek, Tarık Buğra önemli fıkra yazarlarındandır.

Okuduğunuz “Dil BayramCjmetni, Nurullah Ataç’ın 26 Eylül Türk Dil Bayramı münasebeti ile yazdığı bir fıkradır. Fıkrasında dilin sürekli değişmekte olduğunu dile getiren Nurullah Ataç; dil değişiminin normal olduğunu, bize düşenin bu değişim sırasında dili yabancı sözcüklerden uzak tutmamız gerektiğidir. Bunu yaparken de dile yerleşmiş sözcükleri atmakla ğraşmamamız, yeni giren yabancı sözcükleri almamamız gerektiğini vurgulamaktadır. Nurullah Ataç; birçok yazısında olduğu gibi “Dil Bayramı” yazısında da kendi türettiği sözcükleri kullanmış, konuşma dilinin ve döneminin dil özelliklerinden yararlanmıştır (göstermiyen, söylemeğe, büğün, gönüllerile).

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

11. Sınıf Cem Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 149 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Edebiyat Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!