Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Ödev Yayınları Sayfa 145

“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 145 Ödev Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Ödev Yayınları Sayfa 145

Emeti Kadın, artık sus. İşte sıra bize geliyor. Hepimiz Haşanla beraber gideceğiz, dedim. Kadın, dizlerinin üstüne dayanan başını kaldırdı:
– Ne dedün, ne dedün?
– Dediğim şu: Bizi de öldürecekler. Sonra bütün bu köyü yıkıp yakacaklar. Ondan sonra bırakıp gidecekler.
– Aman, kaçalım bari. Bir yerlere kaçalım.
– Kaçsan da kaç para eder? Sana, köyde taş taş üstünde bırakmayacaklar, diyorum. Bir yere kaçmış olsan da iki gün sonra açlığından ölürsün.
-Vay bak.Yangın kokuları gelmeye başladı.
Sahi, bir şey tütüyor.
Oturduğum yerden kalkıp Hasan’ın gözlerini kapadım. Hiç bu kadar canlı bakan ölü görmemiştim. Gözleri kapandıktan sonra bile, kirpikleri arasından acayip, endişe verici bir bakış sızıyor. Yüzünde hiçbir ızdırap izi yok. Sanki acı duymadan ölmüş gibi.
Küçük Hasan’ın yüzünü, bir gazete parçasıyla örtüyorum. Çünkü odada bir partal keçe, bir kirli havlu bile bırakmadılar (…)
Kulak kabartıyorum. İşte bir adam, avazı çıktığı kadar bağırıyor.
– Ateş, camiyi sarıyor! Suyu buraya getirin! Bu yana…
Bu, bizim imamın sesidir. Derken bir başkası:
– Ulen, samanlık tutuştu! Gidiverin, gidiverin!
Bu, Bekir Çavuş’un sesidir. Öbür taraftan muhtar:
– Bizim hatun içeride kaldı, yahu… Ne yapsak ki? Diye bağırıyor.
İçimden, “Muhtarın kötürüm karısı artık ölebilir!” diyorum. Birden ve uzaktan uzağa Zeynep Kadın’ın sesini de duyar gibi oluyorum:
– Donguzlar, donguzlar! Aha şimdi de bizden yana gelirler!
Bir atlayışta soluğu kapının önünde aldım.Tam eşiği atlayıp geçeceğim anda, insana benzer acayip, katı ve şekilsiz bir şeyle karşı karşıya geldim. Az kalsın çarpışacaktım. Durdum:
– Süleyman, sen misin?
Bir sivrisinek vızıltısı, bana cevap verdi:
– Bizim odayı ateşlediler. İzin verirsen aşevinde bir kenara yatıvereyim.
Süleyman, bir pis yorgana sarılmış, incecik bacakları üstünde titriyordu.
– Git, git. Git yat. Ama burası daha salim değil ki neredeyse buraya da gelirler, ateşe verirler.
Ve bunu söylerken aklıma defterim geldi. Döndüm. Onu masamın üstünde, kitap, kâğıt ve gazete yığınları arasından bulup çıkardım. Bütün uzunluğunca, gömleğimin altında, göğsümün üzerine yerleştirdim. Sonra durdum, düşündüm: Daha ne yapacaktım? Ha; yanıma bir kalem alacaktım, Kim bilir, bir daha artık buraya dönemem. İşte yarısına kadar yontulmuş bir kurşun kalem duruyor. Onu alıp pantolonumun cebine soktum. Şimdi, artık bir daha dönmemek üzere gidebilirim.

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

9. Sınıf Ödev Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 145 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Edebiyat Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!